Çocuklarda Dis Travmaları
Çocuklarda diş travmaları, diş çürüklerinden sonra dişlerde meydana gelen en önemli zararları oluşturmaktadır. Aileler ve çocuklar için de en üzücü durumlardan biri travma nedeniyle dişin kırılması, yerinden çıkması ya da yer değiştirmesidir.
Diş travmalarında, olası zararlardan korunmak için travma şekli ve büyüklüğü nasıl olursa olsun, bilinç kaybı, kanama, denge kaybı, baş ağrısı, kusma, bulantı, konuşma bozukluğu gibi genel sağlık durumu ile ilgili bir problem yoksa en kısa sürede mutlaka bir diş hekimine başvurulmalıdır.
Travma durumunda öncelikle sakince dişe ne olduğu tespit edilmelidir. Çünkü yerinden çıkan diş veya diş parçası halen ağız içerisinde olabilir ve dikkat edilmezse çocuk dişi yutabilir ya da diş ters bir hareket nedeniyle çocuğun soluk borusuna kaçabilir. Çocuğun genel sağlık durumu, travmanın meydana geldiği yer ile ilgili diş hekimini doğru bilgilendirmek büyük önem taşır. Çocuğun allerji hikayesinin, akut ya da kronik bir rahatsızlığınının (kalp, şeker, böbrek vb) olup olmadığı, tetanos aşısının yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne zaman yapıldığı konusunda hekime önceden bilgi verilmesi gerekir.
Travma sonrası oluşan diş kırıklarında kırığın büyüklüğü, konumu ve dişin sinirinin açığa çıkıp çıkmaması önemlidir. Özellikle diş kırığı ve dişin yerinden çıkması ile sonuçlanan diş travmalarının neden olduğu zararlardan korunmada en önemli noktalar, travmanın meydana gelmesiyle diş doktoruna başvuru arasında geçen süre ile dişin ya da kırık parçanın getiriliş şeklidir.
Süt dişi travmaları
Travma nedeniyle yerinden çıkan süt dişleri tekrar yerine yerleştirilmez. Süt dişlerinin yerinden çıktığı durumlarda dişin tekrar yerine yerleştirilmemesinin nedeni altta bulunan sürekli diş germine zarar vermemektir.
Travma sonucu süt dişleri kemik içerisine gömülebilirler ve ağız içerisinde diş görünmeyebilir. Aileler bu durumda dişin düştüğünü ancak dişi bulamadıklarını düşünebilirler. Bu durum radyografi ile tespit edildikten sonra düzenli aralıklarla dişin takibi önerilmektedir.
Travma nedeniyle süt dişlerinde kırık meydana geldiğinde öncelikle yapılması gereken diş röntgeni ile diş kökünde kırık olup olmadığının tespit edilmesidir. Eğer kök kırığı yoksa dişin kuronunda (ağızda görünen kısmında) meydana gelen kırığın boyutuna göre farklı tedaviler uygulanmaktadır. Diş pulpasının (sinirinin) açılmadığı küçük kırıklarda sivri kenarlar aşındırılarak veya kompozit dolgu ile kırık tamiri yapılarak dil ve dudakların yaralanması önlenebilir. Dişin sinir dokusunun açığa çıktığı komplike kırıklarda ise eğer çok kısa sürede (ilk 1-2 saat içerisinde) başvurulduysa, sinir dokusunda enfeksiyon gelişmediği düşünülerek bazı özel materyallerin uygulanmasıyla dişin canlılığını korumak mümkün olabilir. Ancak dişeti seviyesine çok yakın büyük kırıklarda çocuğun yaşına göre kanal tedavisi yapılarak yine diş ağızda tutulmaya çalışılır veya çocuk çok küçükse kanal tedavisi yapılamayacağı düşünülerek dişin çekimi gerçekleştirilir.
Daimi diş travmaları
Daimi dişlenme döneminde, dişlerin kuron ve/veya kök kırıklarıyla daha sıklıkla karşılaşılmaktadır. Travma ile diş hekimine başvuru arasında geçen süre, tedavinin başarısını etkileyen en önemli nedendir. Travma sonrası dişe ait kırık parça bulunabildiyse, hemen süt veya serum içerisine konularak mümkün olan en kısa sürede (ilk 1 saat içerisinde) diş hekimine başvurmak gerekir. Travma nedeniyle dişin pulpa (sinir) dokusu açılmadıysa kırık parça yapıştırılarak veya kırık parça bulunamadıysa estetik dolgu materyalleriyle kırık kısım tamamlanarak dişin tedavisi yapılır.
Travma sonucu dişin pulpa yani sinir dokusu açıldıysa öncelikle kanal tedavisi yapılıp kırık kısmın tedavisi daha sonra gerçekleştirilir.